Büyük Taklid Merci'i Sayın Seyyid Ali Hüseyni Sistani’nin Bürosunun Resmi İnternet Sitesi

Eserleri » Tam İlmihal

MARUFU EMRETMEK VE MÜNKERDEN NEHYETMEK HÜKÜMLERİ → ← FİTRE ZEKÂTIYLA İLGİLİ DİĞER HÜKÜMLER

HAC HÜKÜMLERİ

1994- Hac; orada yapılması emredilmiş belli amelleri [belli bir zaman içinde] yerine getirmek gayesiyle Allah'ın evi olan Kâbe'yi ziyarete gitmektir. Aşağıda belirtilen şartlar oluştuğunda, hac, ömründe bir kere insana farz olur:

1
) Baliğ olmak.

2
) Akıllı ve hür olmak.

3
) Hacca gitmek vasıtasıyla önemi dinde hacdan daha büyük olan haram bir işi yapmak veya hacdan daha önemli olan farz bir ameli terk etmek zorunda kalmamak. Elbette bu durumda hacca giderse günah işlemiş olmakla beraber haccı sahihtir.

4
) Hacca gitme imkânına kavuşmak (=Mustati olmak). Bu imkân ise birkaç şeyle olur:
a) [Malî yeterlilik:] Yol azığına, ihtiyaç duyulması halinde yol bineğine veya onun hazırlanması için gerekli mala sahip bulunmalıdır.
b) [Bedenî yeterlilik:] Çok zorluğa düşmeden Mekke'ye gidip haccı yerine getirebilecek güç ve sıhhate sahip olmalıdır. Bu şart bizzat kendisi hacca giden için geçerlidir. Mali gücü olup da bizzat kendisi hacca gidecek fiziki gücü yoksa veya kendisinin gitmesi zorluğa sebep olacaksa, iyileşme ümidi de yoksa naip tutması gerekir.
c) Haccın yerine getirilmesi için yolda arızî bir engel bulunmamalıdır. Eğer yol kapalı olur veya yol güvensizliği nedeniyle yolda canına yahut namusuna zarar geleceğinden veya malının çalınacağından korkarsa, hacca gitmesi farz olmaz. Ancak emniyeti olan başka bir yoldan gitme imkânı varsa, uzak olsa dahi o yoldan gitmelidir. Fakat o yol, hac yolu kapalıdır denilecek kadar uzak ve anormal olursa hacca gitmesi farz olma.
d) [Vakit yeterliliği:] Hac amellerini yerine getirmeye yeterli vakit bulunmalıdır.
e) Karısı ile çocukları gibi ihtiyaçlarını karşılamakla yükümlü olduğu veya nafakalarını vermemesi onun için zorluğa neden olacak kimselerin nafakalarını bulundurmalıdır.
f) Geri döndükten sonra sıkıntıya düşmeyecek şekilde kazanç, ziraat, mülk geliri ve diğer yollarla geçimini sağlayacak durumda olmalıdır. Yani hac masraflarından dolayı, hacdan döndükten sonra, zahmetli bir şekilde yaşamını sürdürmek zorunda kalmamalıdır.

1995-
Kendine ait bir evi olmadan zorluğa düşecek kimseye hac, ancak ev parasına sahip olmakla birlikte farz olur.

1996-
Mekke'ye gidebilecek durumda olan bir kadının, hac sonrası geçimini sağlayacak malı olmaz, kocası da örneğin, fakir olduğundan dolayı onun ihtiyaçlarını karşılamaz ve sonuçta sıkıntılı bir yaşama maruz kalacaksa, üzerine hac farz olmaz.

1997-
Yol azığı ve bineği olmayan kimseye başka birisi hacca gitmesini söyler onun ve de hac yolculuğunda olduğu sürece geride bıraktığı ailesinin masraflarını karşılamayı üstlenirse, eğer insan onun bu masrafları ödemesine güven duyarsa, üzerine hac farz olur.

1998-
Hacca götürüp getirecek ve bu müddet içerisinde ailesinin geçimini temin edecek düzeyde insana mal bağışlanır ve onunla hacca gitmesi şart koşulursa, her ne kadar borçlu da olsa ve hac sonrası geçimini sağlayacak mad-dî güce sahip olmasa bile, bununla üzerine hac farz olur. Fakat hac dönemi çalışma zamanına denk gelirse, hacca gitmesi halinde borcunu zamanında ödeyemeyecekse veya yılın geri kalanında geçimini temin edemeyecekse, ona hac farz olmaz.

1999-
Bir kimseye hacca götürüp getirecek ve bu müddet içerisinde ailesinin ihtiyacını karşılayacak miktarda para verilip; "Git haccını yap" denilir, fakat verilen para ona temlik edilmezse, eğer geri almayacaklarından emin olursa, üzerine hac farz olur.

2000-
Bir kimseye hac masraflarını karşılayacak miktarda mal verilir, ancak buna karşılık mal alan kişinin Mekke yolunda mal veren kimseye hizmet etmesi şart koşulursa, böyle birisi hac ile mükellef olmaz.

2001-
Bir kimseye, üzerine hac farz olacak şekilde bir miktar mal verilir ve o da verilen bu para ile hacca giderse, sonraki yıllar zenginleşse bile, artık üzerine hac farz olmaz.

2002-
Ticaret amacıyla örneğin, Cidde'ye kadar gider ve orada çalışıp, istediğinde oradan Mekke'ye gidebilecek miktarda mal kazanırsa, oradan hacca gitmelidir. Bu şekilde haccettikten sonra kendi vatanından Mekke'ye götürecek miktarda bir mala sahip olsa bile, artık ona hac farz olmaz.

2003-
Başkası adına haccetmek üzere ecîr olan kimse, kendi yerine bir başkasını ecîr tutarak hacca göndermek isterse, kendisini ecîr olarak tayin eden kişiden izin almalıdır.

2004-
Müstati olan biri Mekke’ye gider, emredilen belirli vakitte Arafat’a ve Meş’eru’l Harem’e ulaşamazsa, daha sonraki yıllarda müstati olmazsa, hac ona farz olmaz. Ama önceki yıllardan müstati olur ve gitmemiş olursa, bu durumda zahmetli de olsa hacca gitmelidir.

2005-
Hacca götürecek imkânlara sahip olan biri bu farzı yerine getirmez ve sonradan da yaşlılık, hastalık ve güçsüzlük nedeniyle hacca gidemezse veya daha sonra hac edebileceğine ümidi olmayacak şekilde zorluğa düşerse, başkasını kendi yerine hacca göndermelidir. Sonradan gücü olursa kendisi de haccetmelidir. Hatta hacca götürecek miktardaki paraya sahip olduğu ilk yılda bile ihtiyarlık, hastalık veya güçsüzlük gibi sebeplerle hacca gidemezse, iyileşeceğine de ümidi olmazsa, hüküm aynıdır. Bütün bu durumlarda ihtiyat gereği, kendisinden naip olunan erkek olursa, naibin hacca ilk kez gidecek biri olması müstehaptır.

2006-
Başkası adına hacca gitmek için ecîr olan kimse, Nisâ (=Kadınlar) Tavafı'nı onun adına yerine getirmelidir. Eğer bu tavafı yerine getirmezse, ecîr olan kimseye kadın haram olur.

2007-
Nisâ tavafını doğru bir şekilde yerine getirmeyen veya unutan kimse, birkaç gün sonra hatırlar ve geri dönerek yerine getirirse yeterlidir. Geri dönmek kendisi için çok zahmetli olacaksa, naib tutabilir.
MARUFU EMRETMEK VE MÜNKERDEN NEHYETMEK HÜKÜMLERİ → ← FİTRE ZEKÂTIYLA İLGİLİ DİĞER HÜKÜMLER
العربية فارسی اردو English Azərbaycan Türkçe Français