Büyük Taklid Merci'i Sayın Seyyid Ali Hüseyni Sistani’nin Bürosunun Resmi İnternet Sitesi

Eserleri » Tam İlmihal

HAYVAN KESME VE AVLANMA HÜKÜMLERİ → ← GASP HÜKÜMLERİ

BULUNAN MALIN HÜKÜMLERİ

2523- İnsan, hayvan dışında bir şey bulur, sahibinin bulunması için hiçbir alameti olmaz onun değeri bir dirhemden az veya çok olsa da, onu kendisine alabilir. Ancak müstehap ihtiyat gereği onu sahibinden taraf fakirlere sadaka vermelidir. Alameti olmayan para da, aynı hükümdedir. Bulunan paranın miktarı, bulunduğu yer ve zaman onun için alamet sayılırsa,2524. meselede açıklanacağı üzere onu anons yapmalıdır.

2524-
Bulunan şeyin sahibini bulabilmek için işareti bulunur, sahibi, malı muhterem olan kâfir olsa dahi, onun değeri bir dirhem kadar olursa, onu bulduğu günden itibaren bir yıl boyunca duyurmalıdır. Bulunan şeyin değeri bir dirhemden az olursa, vacip ihtiyat gereği onu sahibinden taraf sadaka vermelidir. Sahibi bulunduğunda sadakaya razı olmazsa, bedelini sahibine ödemelidir.

2525-
İnsan, bulduğu şeyin duyurusunu kendisi yapmazsa, güvendiği bir kişiye ondan taraf duyuru yapması için görev verebilir.

2526-
Bir yıl boyunca duyurur, malın sahibi bulunmazsa, o malı Mekke’nin harem sınırları dışında bulmuşsa, sahibi bulunduğunda ona vermek için onu kendi yanında saklayabilir. Bu müddet içerisinde malın kendisini korumak kaydıyla ondan yararlanabilir. Onu sahibinden taraf fakirlere sadaka verebilir. Vacip ihtiyat gereği onu kendisine almamalıdır. O malı harem içerisinde bulmuşsa, vacip ihtiyat gereği onu sahibinden taraf fakirlere sadaka vermelidir.

2527-
Bir yıl ilan ettikten sonra malın sahibi bulunmaz, malı sahibi için saklar ve o mal telef olursa, o malı korumakta tembellik yapmamış ve hor kullanmamışsa, ondan sorumlu değildir. Eğer sahibinden taraf sadaka vermişse, sahibi sadakaya razı olmak ya da bedelini alarak sadakanın sevabını bulana bırakmak konusunda muhayyerdir.

2528-
İnsan, bir malı bulur ve zikredilen şekilde bilerek ilan etmezse, günah işlemekle beraber ilan etmenin faydası olacağına ihtimal verilirse, yeniden duyurması vaciptir.

2529-
Deli veya ergenlik çağına ulaşmamış bir çocuk, alameti olan bir malı bular, değeri bir dirheme ulaşırsa, velisi onu ilan edebilir.- o malı deli veya çocuktan almışsa, onu ilan yapması vacip olur- bir yıl ilan eder sahibi bulunmazsa, 2526. meseledeki hükme göre amel etmelidir.

2530-
İnsan, ilan ettiği yıl içerisinde sahibinin bulunmasından ümidi keserse, vacip ihtiyata göre -şer’i hâkimin izniyle- sadaka vermelidir.

2531-
İlan yapılan yıl içerisinde, bulunan mal telef olursa, onu korumakta ihmalkâr davranır veya hor kullanırsa, ilana devam etmelidir ve onun bedelini sahibine vermekle sorumludur. O malın korunmasında tembellik yapmaz, onda tasarruf etmezse, malın telef olması durumunda, ona bir şey vacip olmaz.

2532-
Değeri bir dirheme ulaşan ve nişanesi bulunan bir mal bir yerde bulunur, ilan etmekle sahibinin bulunamayacağı anlaşılırsa, bulunduğu ilk günden -vacip ihtiyat gereği şer’i hâkimin izniyle- sahibinden taraf sadaka verilmelidir. Bir yıl bekletilmemelidir.

2533-
İnsan, bir şeyi bulur, kendi malı olduğunu zannederek alır, daha sonra kendi malı olmadığını anlarsa, yukarıda zikredilen hükümlere göre amel etmelidir.

2534-
İnsan, bulduğu malı sahibinin duyduğunda malın ona ait olabileceğini ihtimal vereceği şekilde ilan etmelidir. Bu olay ve yerine göre değişir. Mesela, bazen ben bir şey buldum demek yeterli gelir. Bazı durumda bulunan şeyin cinsinin ne olduğu söylenilmesi gerekir, mesela altın buldum der. Bazı durumda onun bazı özelliklerinin de söylenmesi gerekir. Mesela, altın küpe buldum der. Ancak her halükarda bulunan şeyin tüm özellikleri söylenmemelidir. Sahibinin duyabileceği yerde ilan etmelidir.

2535-
İnsan, bir şeyi bulur, başka birisi tüm özelliklerini sayarak onun kedisine ait olduğunu söyler ve onun olduğuna itminanı olursa, ona vermelidir. Bazen sahibinin bile farkında olmadığı özellikleri söylemesine gerek yoktur.

2536-
Bulunan şeyin değeri bir dirheme ulaşır, ilan edilmez cami gibi halkın toplandığı bir yere bırakılır ve o mal telef olur veya bir başkası onu alırsa, o malı bulan ondan sorumludur.

2537-
Bir yıl kalmayacak bir şey bulursa, değer kayıp etmeden bekleyebileceği en uzun sürenin sonuna kadar onu korumalıdır. Bu müddet içerisinde, vacip ihtiyat gereği onu ilan etmek gerekir. Sahibi bulunmazsa, değerini belirleyip o malı kendisine alabilir veya onu satıp parasını saklayabilir. Her iki durumda da, ilana devam etmelidir. Sahibi bulunursa parasını ona ödemelidir. Bir yıla kadar sahibi bulunmazsa, 2526. meseledeki hükme göre amel etmelidir.

2538-
İnsanın bulduğu şeyi sahibine vermemek kastı olsa dahi, abdest alırken ve namaz kılarken onun üzerinde bulundurmanın sakıncası yoktur.

2539-
İnsanın, ayakkabısı başkası tarafından götürülür yerine bir başka ayakkabı bırakılırsa, bırakılan ayakkabı götürülen ayakkabı yerine bırakıldığını ve onun yerine kullanılmasına razı olduğu anlaşılırsa, kalan ayakkabıyı kendi ayakkabısı yerine alabilir. Aynı şekilde kendi ayakkabısının haksızlıkla alındığını anlarsa, yerine bırakılan ayakkabı kendi ayakkabısından daha değerli olmamak kaydıyla alabilir. Ama kalan ayakkabı kendi ayakkabısından daha değerli olursa, fazla olan değeri meçhul’ül malik -sahibi belli olmayan mal- hükmündedir. Zikredilen iki durumun dışında kalan ayakkabı meçhul’ül malik hükmündedir.

2540-
İnsanın elindeki mal mechul’ül malik olur ve kaybolan mal hükmünde de olmazsa, sahibinin o malda tasarruf izninin olduğuna kanaat getirildiği durumda, sahibinin razı olabileceği her türlü tasarrufta bulunabilir. İzni olacağına kanaat olmazsa, sahibi bulununcaya kadar aranmalıdır. Sahibinin bulunacağından ümit kesilirse, o malı sahibinden taraf sadaka vermelidir. Vacip ihtiyat gereği şer’i hâkimin izniyle olmalıdır. Aynı şekilde, o malın bedelini şer’i hâkimin izniyle sadaka vermelidir. Daha sonra mal sahibi bulunur, sadakaya razı olmazsa, vacip ihtiyat gereği onun bedelini sahibine ödemelidir.
HAYVAN KESME VE AVLANMA HÜKÜMLERİ → ← GASP HÜKÜMLERİ
العربية فارسی اردو English Azərbaycan Türkçe Français