Büyük Taklid Merci'i Sayın Seyyid Ali Hüseyni Sistani’nin Bürosunun Resmi İnternet Sitesi

Eserleri » Tam İlmihal

KIYAM (=Ayakta Durmak) → ← NİYET

İFTİTAH TEKBİRİ

935- Her namazın başlangıcında "Ellahu ekber" denilmesi farzdır ve namazın rükünlerinden biridir. "Ellah" ve "ekber" kelimeleri ve bu iki kelimenin harfleri peş peşe söylenmelidir. Yine bu iki kelime sahih Arapça ile okunmalı ve eğer bozuk Arapça ile veya örneğin, Türkçe tercümesi söylenirse, doğru olmaz. (39)

936-
Müstehap ihtiyat gereği, namazın iftitah tekbiri, kendinden önce okunan örneğin ikamet veya duaya bitişik olarak söylenilmemelidir.

937-
Eğer "Ellahu ekber" cümlesi kendinden sonra gelen örneğin, "Bismillahirrehmanirrehîm" cümlesine birleştirilmek istenirse, "ekber" kelimesinin "r" harfi ötreli okun-malıdır (yani "Allah’u Ekber’u" denilerek besmeleye başlanmalıdır.) Farz namazlarda bitiştirilmemesi ihtiyaten müstehaptır.

938-
İftitah tekbiri alınırken, beden istikrar bulmalıdır. Eğer bilerek, vücut hareket hâlinde iken iftitah tekbiri alınırsa batıldır.

939-
Tekbir, Fatiha, sure, zikir ve duayı kendisine işittirebilecek şekilde sesli demelidir. Eğer kulağının ağır işitmesi veya sağır olması ya da fazla gürültü olduğundan kendi sesini duymazsa, herhangi bir engel yokken kendine işittirebileceği miktarda sesli okumalıdır.

940-
Dilsiz olan veya dilindeki bir hastalık nedeniyle iftitah tekbirini (=Ellahu Ekber'i) doğru bir şekilde söyleyemeyen bir kimse, gücünün yettiği şekilde söylemesi gerekir. Hiç bir şekilde söyleyemiyorsa, kalbinden geçirmesi, tekbir söylediğini belirtecek şekilde işaret etmesi ve dilini de mümkün olduğu takdirde hareket ettirmesi gerekir. Doğuştan lal olan kimse, tekbir söyleyen kimsenin ağız ve dil hareketlerine benzer şekilde ağzını hareket ettirmeli ve parmağıyla da işaret ettirmelidir.

941-
İftitah tekbiri getirilmeden önce sevap niyetiyle şu duanın okunması müstehaptır:
يَا مُحْسِنُ قَدْ اَتَاكَ المُسِيئُ وَ قَدْ اَمَرْتَ الْمُحْسِنَ اَنْ يَتَجَاوَزَ عَنِ الْمُسِيئِ، اَنْتَ الْمُحْسِنُ وَ اَنَا المُسِيئ‌ُ، بِحَقِّ مُحَمَّدٍ وَ آلِ مُحَمَّدٍ، صَلِّ عَلى‌ مُحَمَّدٍ وَ آلِ مُحَمَّدٍ وَ تَجَاوَزْ عَنْ قَبِيحِ مَا تَعْلَمُ مِنِّى‌
Okunuşu: "Ya muhsinu ked etake'l-musîu ve ked emerte'l-muhsine en yetecaveze ‘eni'l-musî'. Ente'l-muhsinu ve ene'l-musîu, bihekki Muhemmedin ve âl-i Muhemmedin selli ‘ela Mu-hemmedin ve âl-i Muhemmedin ve tecavez ‘en kebîhi ma te‘'lemu minnî."
Anlamı: "Ey kullarına ihsanda bulunan Allah! Günahkâr kulun senin kapına gelmiştir ve sen de iyilik yapanlardan suçluları affetmelerini istemişsin; sen iyilikte bulunansın, bense günahkârım. Muhammed (s.a.a) ve Ehlibeyti'nin (a.s) hakkı için, Muhammed ve Ehlibeyti'ne rahmet et ve benim tarafımdan yapıldığını bildiğin günahları bağışla."

942-
Namazın iftitah tekbiri ve namaz arasındaki bütün tekbirler alınırken ellerin kulakların hizasına kadar kaldırılması müstehaptır.

943-
İftitah tekbirinin alınıp alınmadığından şüpheye düşülürse, bir şey okunmaya başlanmışsa, şüpheye itina e-dilmez; bir şey okunmaya başlanmamışsa, yeniden tekbir alınması gerekir.

944-
İftitah tekbiri alındıktan sonra, sahih bir şekilde denilip denilmediğinden şüpheye düşülürse, bir şey okumaya başlamış olsun veya olmasın, şüphe dikkate alınmamalıdır.

39 [İftitah tekbiri, başlangıç tekbiri demektir; bu tekbire "Tek-biret'ül-İhram" da denir.]
KIYAM (=Ayakta Durmak) → ← NİYET
العربية فارسی اردو English Azərbaycan Türkçe Français