Büyük Taklid Merci'i Sayın Seyyid Ali Hüseyni Sistani’nin Bürosunun Resmi İnternet Sitesi

Eserleri » Tam İlmihal

BANKA ÖDÜLLERİ → ← TAHVİL SENETLERİ SATIŞI

İÇ VE DIŞ HAVALELER

20- Fıkıh ıstılahında havale, havale verenin zimmetindeki borcun havale edilenin zimmetine intikali demektir. Lakin burada daha genel bir anlamda kullanılmıştır. Banka havalelerinden bir takım örnekler aşağıda açıklanmıştır.

1
) Banka, müşterisi için havale çıkarmak karşılığında, bir meblağı kendisinin içerideki veya dışarıdaki şubesinden müşterinin hesabına (eğer bankada hesabı varsa) aktararak bu işlem karşılığında belirli bir ücret alması zahiren caizdir. Zira bankanın başka bir bankada müşteriye olan borcunu ödememe hakkı vardır. Şu halde bankanın kendi hakkından vazgeçerek, başka bir yerde müşteriye borcunu ödemesi karşılığında ücret alması caizdir.

2
) Banka bir şahıs için havale çıkartır, buna karşılık o şahıs belirli meblağı (müşterinin hesabının olmadığı) içerideki veya dışarıdaki bir bankadan borç olarak alırsa; banka, bu işin karşılığında ücret alabilir. Bankanın böyle bir havale çıkarma karşısında ücret alması, zahiren caizdir. Çünkü gerçekte birinci banka ikinci bankayı söz konusu şahsa, o bankada bulunan birinci bankaya ait mallardan borç vermesi için vekil etmiştir. Buna karşılık zahmet hakkı almaktadır. Bu yapılan, iş karşılığında zahmet hakkı almaktır. Sadece borç vermek olmadığı için de haram olmaz. Borç verme konusunda, birini vekil etme karşılığında, alınan meblağ kabilindendir. Dolayısıyla ücret ödemek verilen borç ile alakalı değildir. Ücret borç vermesi için vekil tutma karşılığında alındığından sakıncasızdır.
Eğer söz konusu meblağ döviz cinsinden olursa banka için başka bir hak oluşur. O da şu ki; borçlunun zimmeti havalede söz konusu olan dövizi ödemek durumunda ve zorundadır. Dolayısıyla banka bu hakkından vazgeçer ve borçlunun o parayı ülkedeki yaygın para cinsinden ödemeği kabul ederse; hakkından vazgeçmesi karşılığı belli bir meblağ alması caiz olur. Aynı şekilde onu fazlası ile birlikte ülkedeki yaygın olan paraya çevirebilir.

3
) Şahıs belirli bir meblağı mesela Ankara’daki bir bankaya bırakır ve aldığı bir havale ile aynı meblağı (ya da onun karşılığını) İstanbul’daki bir bankadan veyahut dışındaki bir bankadan almak isterse, banka bu hizmeti karşısında ücret alabilir. Bu iki şekilde olabilir:
a) Şahıs ülkede mütedavil olan para cinsinden bir meblağı bankaya döviz cinsinden bir meblağa karşılık kendi parasının değerine satar. Havale alması karşılığında ve diğer banka hizmetlerine karşılık da belli bir ücret öder. Bunun herhangi bir sakıncası yoktur. Benzeri hüküm daha önce zikredildi.
b) Şahıs belli bir meblağı bankaya borç olarak bırakır, buna karşılık içerde veya dışarıda ki başka bir bankaya havale etme durumunda havale ücreti ödememeyi şart koşarsa sakıncalıdır. Burada ki sakınca şundan ibarettir: Havale çıkarmak mali değeri olan saygın bir iştir. Borç verenin borç alana bu işi yapmayı şart koşması, mali değeri olan bir şeyi şart koşması kabilindendir. Bu da şer’i açıdan haramdır. Ancak özel naslardan anlaşıldığı kadarı ile borcu veren alacağını istediği bir yerde almayı borcu alana şart koşabilir. Dolayısıyla, havaleyi de şart koşabilir. Eğer bu şart bedava ve karşılıksız caiz ise, belirli bir ücreti olan iş karşılığında daha da uygun olur.

4
) Bir şahıs, mesela Ankara’daki bir bankadan belirli bir meblağı alır ve karşılığında, ödediği paranın karşılığı içerideki veya dışarıdaki bir bankadan alsın diye bankaya havale verirse; banka, bu havaleyi kabul ettiği taktirde ücret alır. Bunun iki şekli vardır:
a) Banka, şâhısa ülkedeki yaygın para cinsinden belirli bir meblağı döviz değerinden ve zahmet hakkı karşılığında satar, müşteri de bankayı, ücreti alması için başka bir bankaya havale ederse, bu caizdir.
b) Banka şâhısa belirli bir meblağı borç olarak verir, onun borcunu başkasının zimmetine intikal ettirerek farklı bir yerde o meblağı almasını sağlarsa, bunun karşılığında da belirli bir el emeği ücreti şart koşarsa, bu faiz olur. Zira bu, her ne kadar havale verme karşılığında olsa bile, borcun üzerine fazlalığı almayı şart koşma, kabilindendir.
Elbette eğer bu ön koşulsuz olursa, şöyle ki; önce şahıs bankadan belirli bir meblağı borç alır, ardından kendi borcunu ödemek için alacaklı olan bankayı, başka bir bankaya havale derse, banka da bu havale karşılığında zahmet hakkı isterse, bu durumda onu ödemek caizdir. Çünkü banka kendisinden alınan borcun başka bir bankaya intikal edilmesini kabul etmeme ve borcu alan şahısın şartına uymama hakkına sahiptir. Dolaysıyla bu hakkından vazgeçtiği için belirli bir ücret alması caizdir. Bu, alacaklının alacağı meblağın süresini uzatması karşılığında, aldığı ücret kabilinden olmadığı için, faiz değildir. Banka bu ücreti, söz konusu meblağı başkasının zimmetine geçirip, başka bir yerden alması karşılığında istediğinden, bunun sakıncası yoktur.

21-
Bazen bir havale iki havaleyi içerebilir. Mesela, borçlu kendisinden alacaklı olanın ismine bir çek çıkarır ve onu bankaya havale eder, banka da, alacaklı söz konusu meblağı alabilsin diye, çekte yazılı olan meblağı alacaklının şehrindeki şubesine veya başka bir bankaya gönderir. Burada gerçekte iki havale ile karşı karşıyayız:
a) Bu havalede, borçlu alacaklısını bankaya havale eder. Böylece banka o şâhısa borçlanmış olur ve banka alacaklıyı kendi şubelerinden birine veya başka bir bankaya söz konusu meblağı alması için gönderir.
Birinci havalede bankanın rolü, havaleyi kabul etmek ikincisinde ise, havale çıkarmaktır. Her iki havale de şer’i açıdan sahihtir. Lakin bankanın kendi şubesine havale etmesi, havale veren bankanın zimmeti ile aynı olursa, fıkhı deyimle ona havale denilmez. Çünkü onda borcun intikali gerçekleşmemiştir. Gerçekte banka kendi vekilinden belirli bir şahsın alacağını belirli bir yerde ödemesini istemiştir.
Her ne şekilde olursa olsun, yukarıda belirtilmiş olan işler karşılığında, hatta bankada hesabı olan kişiden bile, bankanın el emeği ücreti alması caizdir. Zira bu havale borçlu birine havale temek kabilindendir. Kabul etmeme hakkına sahiptir. Fakat bu hakkından vazgeçmesi ve kabul etmesi halinde ücret alması caiz olur.

22-
Havalenin kısımları ve hükümleri hakkında belirtilenler, şahıslara havale etmek durumunda da aynı şekilde geçerli olur. Şöyle ki; şahıs belirli bir meblağı birine ödeyerek ondan başka bir şehir için havale alabilir. Buna karşılık da ücret alabilir. Yahut birinden belirli bir meblağı alır ve onu başka bir şâhısa havale ederse, bunun karşılığında ücret alabilir.

23-
Geçen meselelerde, borçlunun şahsına veya başka birine havale yapılması arasında hiç fark yoktur. Birinciye örnek olarak havale edildiği şahsın yanında mali bir hesabı vardır; ikinciye örnek mali hesabı yoktur.
BANKA ÖDÜLLERİ → ← TAHVİL SENETLERİ SATIŞI
العربية فارسی اردو English Azərbaycan Türkçe Français